Sarılık yüksek olursa bebeğin beyninde geri dönüşümsüz hasar oluşabilir. Başakşehir Kadın Aktivite Merkezi (BAKMER)’de devam eden Gebelik Okulu’nun 3. Haftasında ‘Yenidoğan çocuklarda sık görülen hastalıklar ve emzirmenin önemi’ konusu ele alındı. Başakşehir Gebelik Okulu

İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Bilim Dalı Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Gamze Demirel, BAKMER’de yaptığı sunumda Yenidoğan hastalıklarını önlemede büyük bir role sahip olan anne sütü ve emzirme hakkında tüm merak edilenleri anlattı.

Bir bebek doğduğunda aynı zamanda bir anne doğduğunu belirten Doç. Dr. Demirel, “Yenidoğan dönemi, hem anne hem bebek için ilklerin yaşandığı dönemdir. Bebeğinizin ilk günlerde yaşayacağı bazı durumlar sizi endişelendirebilir. Bunlardan bir kısmı normaldir ve kendiliğinden geçer. Bazı belirtiler ise ciddi sorunların habercisi olabilir. Yenidoğan dönemi doğumdan itibaren başlar ve 28. ay sona erer. Zamanında doğmuş bebeklerde normal değerler şunlar olmalıdır; Boy : 50 (45-55) cm. Baş çevresi: 35 (32.6-37.2) cm. Ağırlık: 3300 gram (2500-4000)” dedi.

“BEBEKLERDE İLK 10 GÜN SARILIĞIN TAKİBİ ÇOK ÖNEMLİDİR”

Yenidoğan bebeklerde hastanede ilk muayenesi, K vitamini ve hepatit B aşısı, antiseptik göz damlası yapılması gerektiğini söyleyen Demirel, yenidoğan sarılığının önemine değinerek şunları söyledi; Başakşehir Gebelik Okulu

“Sarılık bilirubin adı verilen, cilde sarı rengi veren bir maddenin kandaki seviyesinin yükselmesi ve deride birikmesi sonucu oluşur. Zamanında doğan yenidoğan bebeklerin %60’ında, erken doğan bebeklerin ise %80’inde sarılık görülür. Yenidoğan bebeklerde özellikle ilk 10 gün sarılığın takibi çok önemlidir.

Yenidoğanlarda fizyolejik ve fizyolejik olmayan sarılık türleri vardır. Yenidoğanlarda sarılık önce yüzde başlar, bilirubin seviyesi arttıkça sırayla göğse, karna, kol ve bacaklara doğru ilerler. Bebek daha çok uyur, emmesi azalır. Sarılığın çok yüksek olduğu durumlarda bebeğin beyninde geri dönüşümsüz hasar oluşabilmekte. Bebeğin sarılık olduğunu fark eder fark etmez, bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.”