Türkiye’nin fitoterapi konusunda en tecrübeli ismi Dr. Ümit Aktaş BAKMER söyleşilerine katıldı. Dr. Ümit Aktaş, söyleşide Bitkisel kürlerle ilaçsız yaşamanın ipuçlarını verdi.
BAKMER konferans salonunda gerçekleştirilen söyleşide Dr. Ümit Aktaş, “2. Dünya Savaşı kimya sektörünün de en büyük parayı kazandığı savaştır. Bugün sizin gıda, tarım üretiyor diye bildiğiniz büyük firmalar bu savaş döneminde kimyasal silah üreten firmalardır. Bugün kışın bile sofralarımızda dalından koparılmış gibi duran üzümler yiyoruz. Hiç birimiz de bu nasıl oluyor diye sormuyoruz. Gıdaların genetiği ile oynadılar” dedi.
‘Genetiği değiştirilen gıdalar yüzünden hastalıklar arttı’
Şeker hastalığı oranının %80 arttığını belirten Aktaş sözlerini şöyle sürdürdü, “Şeker hastalığı özellikle çocuklarda birden ortaya çıkıyor. Buğdayın genetiği değiştirildikten sonra çölyak ve diyabet hastalığı arttı. Diyabetin genetiği değiştirilmiş buğday ile direkt ilişkisi bulunmakta.
Tam buğday ekmeğinin şeker oranı yüksektir, yenilmemelidir. Fakat hiç bir doktor bunu açıklamıyor. %72 glisemik şeker var içinde. İki saatte bir yemek ye diyorlar, ekmek ye diyorlar, ekmek kas yapar diyorlar. Kilo alıyorsunuz ve veremiyorsunuz vücut alışıyor, sabah kahvaltıda köy tereyağına yumurta kırın yiyin şekeriniz yükselmez, ama ekmek yemeyin. Bizi önce şeker hastası yapıyorlar sonra iyileştirmeye çalışıyorlar yanlış beslenme ile oluyor bütün bunlar. Diyabet iyileşir evet ama doğru tedavi ile, beslenme düzenini değiştirip fitoterapi ve ozon tedavisi uygulanırlarsa hasta iyileşir.”
‘Ekmeksiz de yaşanabilir’
200 yıl boyunca ekmeksiz yaşadık şimdi neden yaşamıyoruz, diyen Dr. Ümit Aktaş, sağlıklı beslenme için önerilerde bulundu, “Kışın domates neden yiyorsunuz? yemeyin. Yoğurt mayalayın diyorum, gidip makinesini alıyorlar her şeyin doğalı varken neden bu hazırcılık. Bardakta size zehir versem yemezsiniz ama kışın çocuğunuza domates yediriyorsunuz. Bilinçli olun çocuklarınızı kendinizi riske atmayın. Sebzeleri mevsiminde tüketin. Sağlınızın bozulmasını istemiyorsanız gıdanıza sahip çıkın geleneksel beslenin.”
