1 Nisan Şaka Gününün Aslı Nedir? - Kayaşehir İstanbul

2 Kasım 2024 - 08:49

1 Nisan Şaka Gününün Aslı Nedir?

Nisan 1 şakaları, yaşlı genç her insanın doğduğunu günden beri çevresinde gördüğü insanların yüzlerinde tebessüm oluşturan türlü türlü muzipliklerin yapıldığı bir şaka günü olarak bilinir.

Son Güncelleme :

01 Nisan 2016 - 9:19

1 Nisan Şaka Gününün Aslı Nedir?

Nisan 1 şakaları, yaşlı genç her insanın doğduğunu günden beri çevresinde gördüğü insanların yüzlerinde tebessüm oluşturan türlü türlü muzipliklerin yapıldığı bir şaka günü olarak bilinir.

Ancak insanlar 1 Nisan tarihinde herkesin birbirine şaka yaptığını biliyor olmasına rağmen bu adetin nereden çıktığını bilmezler. Peki gerçekten de nereden çıktı bu Nisan 1 şakası? İnsanlar neden bu tarihte birbirlerine şaka yapıyor ? Neden başka tarih değil de bu tarih ? İşte bu soruları aydınlatacak olan Nisan 1 şakasının nasıl ortaya çıktığını sizler için araştırdık.

1 Nisan Şaka Günü

15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle, kale korunabilmektedir. Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler düşünmektedir.

Nisan 1 şakası nasıl ortaya çıktı.?

15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle, kale korunabilmektedir. Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler düşünmektedir.

En sonunda 31 Mart gecesi Kalenin önüne giderek bir elinde Kur’an bir elinde İncil ‘Şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım’ der. Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar kaleyi teslim ederler.

Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı, Haçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi için emir verir. Bunun üzerine Müslümanlar ‘Yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz’ dediklerinde Haçlı ordusu komutanı ‘Benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur’ diye cevap verir ve bütün Müslümanlar orada şehit edilir.

İşte o gün bugündür 1 Nisan Hristiyanlar arasında ‘Hile Günü’ olarak kutlanmaktadır.

Tarihte 1 Nisan hilesi olarak Müslümanların şehit edildiği bugün zamanlana Hristiyanların arasında şaka günü olarak yer etmiştir.

Zamanla nasıl ki yılbaşı kutlamaları bize ait olmadığı halde Müslümanların da gaflet içersin de kutladığı günlerden biri olmuş ise 1 Nisan’da aynı şekilde kutlanır olmuş.

Ancak 1 Nisan’ın tarihi sosyal medyada her ne kadar yaygın olarak Müslümanların şehit edildiği ‘Hile Günü’ olarak anlatılmış olsa da; tarihi kaynaklarda böyle bir bilgiye rastlamıyoruz. Aksine, Endülüs’teki son kale olan Gırnata’nın düşüşü, 2 Ocak 1492 gününe rastlar.

Kaldı ki, İslam dahi normalde yalanı katı kurallarla yasakladığı halde savaş esnasında caiz görür.

Bu kültüre sahip olan Müslümanların Haçlı ordusu komutanının bir sözüne inanı verip henüz korumakta oldukları kaleyi saf saf teslim etmiş olmaları hiç de gerçekçi bir açıklama gibi görünmüyor.

Tam olarak ortaya çıkış hikayesi belli olmayan bu ‘Şaka Günü’ ile ilgili yazılanları incelediğimizde 1 Nisan’da şaka yapmanın Fransa’da lSDD’lerin sonunda başlayan beş asırlık bir gelenek olduğunu görüyoruz. Gabriella Kalapes’un konu hakkındaki yazısında bahsettiği gibi 1 Nisan şakasıyla ilgili onlarca teori vardır.

Yukarıda anlattığımız hikayeyi kim nereden almış yoksa Müslümanları aptal göstermek için birileri tarafından mı uydurulmuş bilinmez. Ancak gerçek olan şu ki 1 Nisan tarihi anlatımları ile uygulamasıyla Müslümanlara kesinlikle yakışmayan ve İslam’ın benimsemediği bir uygulamadır.

Efendimiz (SAV) Buyurdular ki:

Şaka da olsa yalan söylemeyi terk eden kimse için cennetin ortasında bir eve kefilim…” buyurdu. (Ebu Davud 4800)

İnsanları güldürmek için yalan yanlış konuşan kimsenin vay haline! Onun vay hali¬ne! Onun vay haline!” (Ebû Dâvud, Tirmizi)

reklam3

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.