Affedememek psikoloji ruhsal bedeni yıpratıyor - Kayaşehir İstanbul

19 Nisan 2024 - 10:21

Affedememek psikoloji ruhsal bedeni yıpratıyor

Uzman psikolog Özge Genlik, affetmemenin insanlardaki kortizol hormonu seviyesini artırdığını belirterek, “Bu hormonun aşırı artması da bağışıklık sistemini zayıflatıyor” dedi.

Son Güncelleme :

07 Nisan 2016 - 14:12

Affedememek psikoloji ruhsal bedeni yıpratıyor

Uzman psikolog Özge Genlik, Affedememek insanlardaki kortizol hormonu seviyesini artırdığını belirterek, “Bu hormonun aşırı artması da bağışıklık sistemini zayıflatıyor” dedi. Affedememek psikoloji

Uzman Psikolog Özge Genlik, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Zihin ve beden bir bütündür. Zihnin somut hali; “beden”dir. İfade bulmamış her türlü duygu ve düşünce zihinsel kayıtlarımızda birikerek bedende “hastalık” oluşturmaktadır. Hastalık, problem ve sorunların tek mesajı: şifalanma zamanının geldiğine yönelik bir sinyaldir.

Affetmek isteyip affedememek

Araştırmalara göre; “affetmemek” ve zihinde sürekli geçmişin izleri ile geleceğe yelken açmak fizyolojik düzeyde böbrek üstü bezlerinin aşırı miktarda çalışmasına ve “kortizol” hormonu seviyesinin artışına neden olmaktadır. Kortizol hormonun vücutta aşırı salınımı da “bağışıklık sistemi”ni zayıflatmaktadır. Böylelikle beden ve ruh toksin üretmeye başlamaktadır. Depresif bozukluk, ansiyete bozuklukları ve kızgınlık halleri deneyimlememize vücudun sürekli olarak “gergin” olmasına yol açmakta sürekli uyarılan sempatik sinir sistemi, kardiyovasküler hastalıklara zemin hazırlamaktadır” diye konuştu.

Affedememek psikoloji ruhsal bedeni yıpratıyor

Affedememek psikoloji ruhsal bedeni yıpratıyor

Affedememek; ruhsal bedenin reflüsüdür

“Çok hızlı tüketilen, çiğnenmeden yutulan her türlü duygu ve deneyim ile eyleme geçtiğimizde daha fazla “yorgunluk”, “gerginlik” hissiyatları deneyimliyoruz” diyen Uzman Psikolog Özge Genlik, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Çünkü zihnimizin otomatik genel geçer kalıplaşmış yargı mekanizmaları ile hareket ediyoruz.

Halbuki her “an” yepyeni, taptaze ve canlı. Dolayısı ile “an” da olabilmeyi başarabilen bir insan varlığı o “an”ın kalitesine uygun eylemde olarak duygularını ifade ederek yaşamın akışı içerisinde oluyor. Analitik zihin boyutunda hapsolmuş bir insan varlığı ise sürekli geçmiş değer yargıları ile şu “an” ı deneyimlemeye çabaladığı için sürekli bir hazımsızlık sürecinde. Bu bağlamda, “affetmek” bazı kalıplaşmış düşünce ve değer yargılarına meydan okuyarak sürekli olarak psikolojik olarak yeniden doğmayı göze alabilmektir.

Kendisini her şeyiyle kabul ederek affedebilen bir insan “özgür” bir varlıktır

Her birey yaşantısal deneyiminde, hoşuna gitmeyen; acı, öfke, hüzün, üzüntü, kaygı duygulanımlarını deneyimlemesine vesile olan olay, kişi veyahut durum ile karşı karşıya kalmıştır. Önemli olan her şeyin birbiri ile mutlak bir şekilde bağlı olduğunu idrak edebilmektir.

Karşınızdaki kişi, sizin bir parçanızdır. Karşınızdaki kişide rahatsız olduğunuz nitelik, sizin kabul zemininize almanız gereken bir parçanızdır. Bir başka deyim ile eleştirdiğiniz her şey sizin benliğinizde de mevcuttur ancak siz o niteliğiniz ile buluşmamayı tercih ettikçe “acı” duygusunu deneyimlersiniz. “acı” bir insan varlığına verilmiş en büyük armağandır. Acılarımız ile bütünleşebildiğimizde gerçekten kendi “öz”ümüzü biliriz.

Kronik Yorgunluk Sendromu

Affedememek psikoloji ruhsal bedeni yıpratıyor

Bir insanı affettiğinizde şunu söylersiniz: “davranış duygu düşünce yolu ile benim öz benliğimi keşif yolculuğumda, içselliğimdeki farkındalık zeminini genişlettiğin için teşekkür ediyorum.”

“Affetme” kişisel bir eylem gibi görünse de aslında en büyük yarar ve faydası kişinin kendisine yöneliktir. Bir kişiyi affetmek, kendinizin affettiğiniz anlamına gelir. Ayrıca beyin gördüğü ile düşündüğü arasındaki farkı bilmediği için sadece affetmek istediğiniz kişiyi tasavvur etmeniz yeterli olacaktır.” affedememek psikoloji

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.