İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortaklaşa yürüttüğü ‘Öğretmenim Elimi Tut’ projesi kapsamında, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde 6 derslikli hastane sınıfı düzenlenen törenle açıldı.
Törene, Başakşehir Kaymakamı Uğur Turan, Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Coşkun, Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, proje koordinatörü Melek Okur, hastane sınıfının bağışçısı ISS Türkiye Tesis Yönetimi Genel Müdürü Dağhan Yalçın ve sağlık çalışanları katıldı. Törende, Yalçın’a plaket takdim edildi. Ardından, protokol üyeleri hastane sınıfının açılışını yaptı ve öğrencilerle bir araya geldi.
İstanbul’da 3 tane özel vakıf hastanesi, 3 üniversite hastanesi ve 8 kamu hastanesinde bin 109 yatakta, geçen yıl bin 348 çocuk eğitimini tamamladı.
‘EN BÜYÜK ÖNCELİĞİMİZ EĞİTİM’
Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, “Eğitim olmazsa olmaz. Ülkemizde çok uzun yıllardır en büyük önceliğimiz eğitim. Ülkemizdeki belki de en büyük çocuk hastanemizden bahsediyoruz. Çocuklarımız özellikle hematoloji, onkoloji ya da metabolizma hastalıkları gibi birimlerde yatan kardeşlerimiz uzun süre hastanede kalıyorlar. Bu uzun sürede ister istemez eğitim hayatından geri kalmaları anlamına geliyor. Bunun olmaması adına çok güzel bir birliktelik yapıldı” dedi.
OKUL ÖNCESİNDEN LİSE SON SINIFA KADAR
Prof. Dr. Yiyit, “Hastanelerde sağlık açısından sıkıntısı olan çocuklarımızın hem tedavileri bir yandan yürürken eğitimleri de devam etsin diye hastane sınıflarına imza atıldı. Burada Milli Eğitim Bakanlığımızın görevlendirdiği öğretmen arkadaşlarımız görev alıyor. Hangi klinikte hangi kardeşimizin yattığını biliyorlar kendileri de her gün düzenli eğitim planlarını yapıyorlar. Asıl hedef eğitim hayatlarından geri kalmamalarının yanında, aynen okulda günlük eğitimine devam eden öğrencimiz hangi aşamadaysa hemen hemen onunla denk tutabilmek. Okul öncesinden lise son sınıfa kadar geniş yelpazede” ifadelerini kullandı.
BAZI EĞİTİMLER ODALARDA ÖZEL OLUYOR
Prof. Dr. Yiyit, “Çoğunlukla bu iş küçük sınıflarda yürüyor. Bir de hasta başında da devam eden süreci var. Bazı çocuklarımız diğer arkadaşlarıyla bir araya gelemediği için onların eğitimi odada oluyor. Öğretmenlerimiz mümkün olduğunca birebir eğitim taraftarı ve buna dikkat ediyorlar. Sınıflar maksimum 8 genelde 4 gibi küçük gruplar halinde kendi katında konuşlanıyor.
Hastanemizde 6 büyük sınıf kapasitemiz var. Gelecekte çok sayıda öğrencimiz olursa büyük sınıflarımızda da bu süreç yönetilebilecek durumda. Özel hastane konseptinde yapılmış bu şehir hastanelerimizde sanki birebir, özel öğretmenmişçesine öğretmenlerimiz inanılmaz ilgili ve şefkatli. Çocuklarımıza biz sağlık anlamında gözümüz gibi bakıyoruz onlar da eğitici anlamında kendi çocuklarıymış gibi bağrına basıyor. Ortaya çok kaliteli ve güzel bir süreç çıkıyor. Onlar bizim geleceğimiz. Geleceğimize yapılan her türlü yatırım kıymetli ve anlamlı” diye konuştu.
‘HASTANEDE OLMAMA RAĞMEN DERSLERİMDEN GERİ KALMIYORUM’
Çocuk Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü’nde tedavi gören 12 yaşındaki 7’nci sınıf öğrencisi Ecrin Kılıç, “Hastanede olmama rağmen derslerimden geri kalmıyorum. Buraya gelip eğitim vermeleri, gönüllü olmaları bence güzel bir şey. Sabah uyanıyorum, doktorlar sonra öğretmenler… Sonrası da normal geçiyor. Kendimi önemli hissediyorum. Yaşıtlarımla neredeyse aynı gidiyoruz çünkü ben derslerimi her zaman önemsiyordum, çalışıyordum” dedi.
hastane sınıfı
‘ÖĞRETMEN HER YERDE ÖĞRETMEN’
Öğretmen Esra Hışır Terziler de, “Derslerimiz yeni başlıyor. Şimdilik iyiyiz, bundan sonra da iyi olacağımıza eminim. Burada her seviyede öğrencinin dersine giriyoruz. Okuldan geri kalmalarını istemediğimiz için konuların devamlılığını sağlamaya çalışıyoruz. Öğretmen her yerde öğretmen. Okulda da öğretmen burada da öğretmen. Bizim için öğrencilerin başarısı önemli” diye konuştu.
