Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, TOKİ konutlarında borç bitene kadar tapu verilmediğini, bu nedenle TOKİ’nin kişileri kat maliki olarak görmediğini söyledi.

TOPLU Konut İdaresi’nin (TOKİ) 31 ilde yaptığı sitelerde oturanlar, kendi sitelerini yönetmek istiyor. 

TOKİ’nin düşük gelirli ailelerin konut sahibi olabilmesi için inşa ettiği 31 ildeki 234 toplu konut sitesinde ‘yöneticilik’ tartışması yaşanıyor. Sitelerini İstanbul merkezli bir şirketin yönettiği için muhatap bulmakta sıkıntı çektiklerini belirten farklı illerdeki vatandaşlar, kendi illerindeki tüketici birliklerine çözüm için başvurdu.

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, TOKİ konutlarında borç bitene kadar tapu verilmediğini, bu nedenle TOKİ’nin kişileri kat maliki olarak görmediğini söyledi. Şahin, “TOKİ buna dayanarak ‘Oturduğunuz binalardaki yönetimi ben seçerim’ diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden yönetim firması olan Boğaziçi A.Ş, sitelerin bir bölümünün yöneticiliğini üstleniyor. Bu şirket, taşeron firma aracılığıyla yönetici atıyor. Yöneticiler dışardan atandığı için yönetimle oturanlar arasında alt- üst ilişkisi oluşuyor. Yönetim bir iş yapacaksa masrafını sakinlerden topluyor, ancak hesabını sakinlere vermiyor. Çünkü onları muhatap görmüyor” diye konuştu.

‘DAYATMA VAR’

Büyük bir sıkıntı yaşandığını kaydeden Şahin, TOKİ ve Boğaziçi A.Ş. ile yazıştıklarını, ancak cevap alamadıklarını söyledi. “Bırakın insanlar kendileri yönetsin” diyen Mahmut Şahin, TOKİ’nin endişesinin, vatandaşın borç bırakması olduğunu dile getirdi. Ancak tapuyu devrederken bankanın vatandaştan evin borcu olmadığına yönelik yazı istediğini hatırlatan Şahin, şöyle devam etti:

“Hukuken oturan vatandaşlar matbu bir belgeye imza atmak zorunda bırakılıyor. Atmazsa ev sahibi olamıyor. Bir dayatma var. Bu bir haksız sözleşmedir. Konut sahipleri hakem heyetlerinde bu duruma itiraz edebilir. Sözleşmenin iptalini isteyebilir ve ‘ben bu yönetim firmasıyla çalışmak istemiyorum’ diyebilir. Hakem heyetleri de belki karşılarında TOKİ olduğu için bir şey yapmayacaklardır. Yargıtay kararlarıyla hakem heyetlerini geçebiliyoruz. Ancak konunun önce hakem heyetlerine gitmesi gerekiyor. Dayatmanın kırılması lazım. Ödenmeyen faturalar nedeniyle bazen apartmanların suyu ya da elektriği kesiliyor. Bunun cezasını orada oturan vatandaş çekiyor. Binaların girişlerine reklam alıyorlar, parasını da bu şirket alıyor.”

‘6 AY SONRA YÖNETİCİNİN FARKINA VARDIK’

Antalya’daki TOKİ konutlarında oturan Engin Korkmaz ise dışarıdan atanan yöneticilerin görevden alınması için uzun süre uğraştıklarını söyledi. Evi alırken yöneticilik konusunda fark ettirmeden imza attırıldığını kaydeden Korkmaz, evi satın aldıktan 6 ay sonra yöneticinin farkına vardıklarını söyledi. Tanımadıkları kişilerin sitelerini yönettiğini dile getiren Korkmaz, şöyle konuştu:

“480 hane, site yönetimini değiştirmek istedik. Bir yıl sonra kabul ettiler ancak karşımıza bu sefer 50 bin liralık masraf çıkardılar. Sitemiz için ne yaptıklarını anlayamadık. Apartman sakinlerinin fikrini sormadan bazı çalışmalar yapmışlar. Konu hakkında bilgi almaya çalıştığımızda muhatap bulamıyorduk. Uzun uğraş sonucu bu yönetimden kurtulduk. Bize masraf diye çıkarılan parayı ödemedik. Daha sonra Boğaziçi A.Ş‘nin taşeron firması olan ve bizim sitede de yöneticilik yapan Emlak Yönetimi’nin usulsüzlükleri ortaya çıktı, mahkeme devam ediyor.”

YÖNETİM ŞİRKETİ: SİTELERDE AVANTAJLI OLUYOR

Boğaziçi Şirketi dışında TOKİ’nin yöneticilik firması olan Emlak Yönetim Şirketi’nin Genel Müdürü Hasan Durhat ise TOKİ’nin yönetim hizmeti noktasında profesyonel hizmet alabildiğini, tapunun çoğunluğunun vatandaşlara geçmesinin ardından ise kat sahiplerinin kendilerini yönetmelerinin önünü açtıklarını söyledi.

TOKİ tarafından atanmış geçici yönetimlerin, sitelerde hafta içi mesai saatleri içerisinde sürekli hizmet verdiğini dile getiren Durhat, yapılan çalışmaların yine TOKİ tarafından sürekli idari ve mali açıdan denetlendiğini aktardı. Durhat, şöyle konuştu:

“Devir işlemleri gerçekleştirilen projelerde, kat sahipleri yine seçimle görev başına gelen yönetim kurullarıyla çalışmaya, hizmet almaya devam etmeyi tercih ediyor. Bu firmaların kurumsal yapısı, denetim mekanizması, satın alma gücü, mali ve hukuk müşavirlik desteği ile tecrübe ve istihdam konusundaki avantajları tercih sebebi oluyor.

Devir işlemlerinden sonra kendi yönetimlerini kendileri yapmak isteyen birçok projede yönetimler, bir süre sonra bu kurumsal firmalar ile çalışmak için tekrar başvuruda bulunuyor. TOKİ’nin sitenin kuruluş aşamasında oluşturduğu site yönetimleri, mali yapıları, idari, teknik ve temizlik konusunda sağladığı yararlar dolayısıyla tercih nedeni oluyor. Bu yönetim firmaları henüz komşuluk ilişkileri oluşmamış, aidat ödeme kültürü oturmamış, ortak alan abonelik işlemleri gerçekleştirilmemiş sitelerde avantajlı oluyor.” Mahmut Şahin