Başakşehir Belediyesi’nin kültür sanat etkinlikleri kapsamında düzenlediği ‘Yedi Güzel Adam’ programları Türk edebiyatının usta ismi, gül yetiştiren adam Rasim Özdenören ile devam etti.
Türk Edebiyatı roman ve öykülerinin yaşayan ustalarından Rasim Özdenören’in onur konuğu olduğu programda yazar tecrübelerini Başakşehirliler ile paylaştı. Hakkında çok sayıda tez, özel sayı ve kitap hazırlanmış seçkin bir öykü ve deneme yazısı bulunan Özdenören’i, Çağdaş Türk edebiyatının temsilcilerinden yazar Zeki Bulduk, yazar Mustafa Nezihi Pesen anlattı.
Moderatörlüğünü Asım Gültekin’in yaptığı programa Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir ve çok sayıda Başakşehirli katıldı.
‘Özdenören bizim için büyük bir okyanustur’
Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’nde gerçekleşen söyleşinin açılış konuşmasını yapan Asım Gültekin, “Eserleri ve fikirleri ile kültür hayatımıza yön veren büyük usta Özdenören, bizim için büyük bir okyanustur. Rasim Bey ile sohbet etmenin lezzetine doyamayanlardan birisiyim. Ankara ziyaretleri benim için Rasim Özdenören’i ziyaret etmek anlamına gelmektedir. Rasim Ağabey ile neden gerici olduğumu anladım ve geri kalmaktan asla şikâyet etmedim” dedi.
‘Kelimenin aziz olduğunu öğreten adamdır’
Yazar Zeki Bulduk, Özdenören’i bir yazar olarak ilk ne zaman fark ettiğini paylaştı, “Bir insanı etinden kemiğinden kanından, kelimelerinden öte bir yazar olarak, dünyamızı şekillendiren bir insan olarak algıladığınız an zaten içimizdeki bir aydınlanmanın başladığı andır. Benim ruh dünyama şekil veren isimler vardır, Özdenören bu isimlerin arasına bir harç gibi girmiştir. Rasim Ağabey edebi kimliği ile birebir sohbeti ile benim yazı dünyamda her zaman yerini koruyacaktır. Yazarlık bahsinde ise gül yetiştiren adamdır. Rasim Ağabey’in ben en çok rahat dilini seviyorum. Sabırlıdır, kelimenin aziz olduğunu öğreten adamdır. Ben gül yetiştiren adamda hem bir yazarı yakaladım, hem de benim önümde gidecek adamı yakaladım. Ben gül yetiştiren adamı tanımaya çalıştım. O ışığı nereye tutacağını biliyordu”
Yazar Mustafa Nezihi Pesen ise Rasim Özdenören’i şöyle anlattı, “Rasim Ağabey’i Üniversite 1. Sınıfta okumaya başladım. Benim onu asıl fark ettiğim yaşlar otuz beşli yaşlardır. Hala büyük bir şevk ile okuyorum. Benim uyanışımda Asım Bey’in uyarışları etkili olmuştur. İnsan Kamil olmak için uğraşır. Benim yürüyüşümde arayışımda kendi farkıma vardığım zamanlarda Rasim Ağabey’in kitapları etkili olmuştur. Ondaki sükûnet benim için çok önemlidir. Düşman ile savaşmaya gidecekken bile sükûnet ile gidecektir. Yürüyüşünü sükûnet ile sürdürüyor.”
‘Ama biz Müslümanız’
Gecenin onur konuğu olan yazar Rasim Özdenören ise konuşmasına etkinliği düzenleyen Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve ekibine teşekkür ederek başladı, “Liseden itibaren İslami bilince ulaşmak için arayışlarım başladı ve uzun süre devam etti. Mümtaz Turhan hoca ‘Batı’yı hep yanlış yerlerde aradık bu nedenle şu anda doğru dürüst batılılaşamadık. Batılaşabilmemiz için batının ilmi zihniyetini benimsememiz lazım’ diyor. Ama biz o dönem bunları fark edemedik. Biz Sezai Ağabey ile üç öğün beraberdik. Yıllar süren bir dostluğumuz oldu. İslami bilince ulaşmamda Sezai Karakoç’un bana ‘ama biz Müslümanız’ sözü bende pazıl parçası gibi yerli yerine oturdu.”
Aklımız bize şirk koşmayı emrediyor, diyen Özdenören sözlerine şöyle sürdürdü, “Şeriat ise şirk koşmayı yasaklıyor. İnsan’da akıl yani seçme hakkına sahiptir. Şirk koşmaya yatkınlığımız olmasa idi yaradan sizi şirk koşarsanız cehenneme gönderirim, diye bildirmezdi. Hayvanlar doyduktan sonra ölse bile acıkıncaya kadar bir şey yemek istemez. İnsan ise en mükellef sofradan kalksa bile yeniden bir sofraya oturabilir. Yaptıklarımızdan sorumluyuz. Karşı cinsten birden fazla eşim olsun diyenler olabilir. Etik yani şeriat yanımız bize bu eylemimiz için dur, diyor. Biz bu iki yanımızı tam olarak anlayamadık.”
Başakşehir Söyleşi sonunda Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, Rasim Özdenören ve konuşmacılara teşekkür ederek, gecenin anısına çiçek takdim etti.
