Sümela Manastırı'nda restorasyon çalışmaları devam ediyor

19 Mart 2024 - 08:43

Sümela Manastırı’nda restorasyon çalışmaları devam ediyor

Restorasyon çalışmaları nedeniyle 2 yıl önce ziyarete kapatılan manastırın tamamındaki tüm kaya güçlendirme ve düşürme çalışmalarının şuana kadar yüzde 50’si tamamlandı.

Son Güncelleme :

27 Ekim 2017 - 14:46

Sümela Manastırı’nda restorasyon çalışmaları devam ediyor

Restorasyon çalışmaları nedeniyle 2 yıl önce ziyarete kapatılan manastırın tamamındaki tüm kaya güçlendirme ve düşürme çalışmalarının şuana kadar yüzde 50’si tamamlandı.

Trabzon’un Maçka ilçesi Altındere Vadisi’ndeki tarihi Sümela Manastırı’nda tartışmalara neden olan ve 2 yıldır süren restorasyon çalışmalarını İhlas Haber Ajansı (İHA) görüntüledi. Restorasyon çalışmaları nedeniyle 2 yıl önce ziyarete kapatılan manastırın tamamındaki tüm kaya güçlendirme ve düşürme çalışmalarının şuana kadar yüzde 50’si tamamlanırken, dış avlunun kaya düşme ve güçlendirme çalışmasının yüzde 99’luk bölümü ise bitti.

Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, 22 Eylül 2015 tarihinde ziyarete kapatılarak restorasyon çalışmalarına başlanan manastırdaki çalışmaların 1. aşaması geçtiğimiz yıl Kasım ayında tamamlandı. Restorasyon çalışmaları kapsamında ilk aşamada, kirişte su kemerlerinin üst bölümündeki taşlar aşağı düşürülürken, ikinci aşamada manastırın üst kısmındaki taşlar aşağı düşürülüyor. Üçüncü aşamada da restorasyonu tamamlanarak tarihi manastır ziyarete açılacağı belirtilirken, yetkililer, manastırın doğal dokusu ve yapısı bozulmadan hızlı bir şekilde tarihi yapının ziyarete açılması için en büyük engel olarak hava ve coğrafi şartları görüyor.

ÇALIŞMALAR GÜÇ ŞARTLARDA SÜRÜYOR

Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan ve 25 ay önce restorasyon çalışmalarına başlanan Sümela Manastırı’nda restorasyon çalışmaları güç şartlarda devam ediyor. Manastır ve ziyaretçiler için tehlike oluşturan kayalar 20 kişilik endüstriyel dağcı ekibi tarafından tek tek 200 metrelik yamaçtan aşağıya düşürülerek sarp yamaçlar temizlenirken, çalışmanın en zor bölümünü taş düşürme işlemi oluşturuyor. Bu kapsamda yapılan çalışmalarda restorasyon çalışmalarının birinci aşaması tamamlanırken, manastırın tamamındaki tüm kaya güçlendirme ve düşürme çalışmalarının şuana kadar yüzde 50’si tamamlandı. Dış avlunun kaya düşme ve güçlendirme çalışmasının yüzde 99’luk bölümü biterken, çalışmaların en zor bölümünü ise manastırın girişinde bulunan bin 600 tonluk kaya parçasının parçalanarak düşürülme işlemi oluşturuyor.

Manastırın restorasyonun ikinci aşamasında manastırın üst kısmındaki büyük kaya parçaları kafesler içine alınarak kayalar kırılacak ve kırılan kaya parçaları asansör sistemi ile aşağıya taşınacak. Tarihi yapılarda bu tarz bir restorasyon çalışmasının dünyada tek olduğu belirtilirken, Sümela Manastırı’nın yamaç güvenliği çalışmaları ile ilgili olarak Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ile “Sümela Manastırı’nda Düşme Tehlikesi Arz Eden Bloklara İlişkin Jeolojik, Jeofizik ve Jeoteknik Yöntemlerle Araştırılması” konulu Ar-Ge çalışması yapıldı.

ÇALIŞMALAR 25 AYDIR SÜRÜYOR

Sümela Manastırı’nın yıllardır beri gündemde olan ve çok sayıda restorasyon projesi hazırlanan tarihi yapıyla ilgili olarak 25 ay önce harekete geçildi. Manastıra ve çevresindeki tesislere bakan yamaçlardaki kaya düşme tehlikelerini araştırmak ve riskli bölgeleri belgelemek amacıyla işin uzmanlarınca endüstriyel dağcılık teknikleri kullanılarak ve gerekli güvenlik önlemleri alınarak yamaç güzergâhlarından inişler yapıldı. İnişler esnasında, halihazırda askıda duran kaya parçalarının bulunduğu, değişime uğramış kayaç yüzeylerinin tehlike arz ettiği, ormanın eteğinde uzanan kısımlarda bazı serbest bloklar ve orman döküntülerinin içinde saklı kalmış durumda irili ufaklı serbest taş parçalarının mevcut olduğu ve çatlaklardan gelen yoğun su sızıntıları nedeniyle bazı yerlerde malzeme boşalmalarının olduğu belirlendi.

Yetkililer, “Bir yandan restorasyon devam etsin, diğer yandan ziyaretler devam etsin” görüşünü savunurken, bilim adamları kaya düşmelerinin her geçen gün daha riskli hale geldiğini ve bunun tehlikeli olacağını savunarak manastırın ziyarete kapatılarak çalışma yapılmasını istedi. Kayaların mümkün olan kısımlarının temizlenmesi, mümkün olmayan kısımlarının da çelik hasırlarla önleyecek mekanizmanın kurulması kararlaştırıldı.

Bunun üzerine manastır ve çevresinde ziyaretçilerin can ve mal güvenliğini tehdit eden ve tarihi yapıya zarar veren kaya düşmesi olaylarının sıklıkla yaşanması nedeniyle Sümela Manastırı 22 Eylül 2015 tarihinde ziyarete kapatılarak restorasyon çalışması başlatıldı. Çalışma kapsamında kayaların jeolojik-jeoteknik bakımdan araştırılması ve güçlendirmesi çalışması kapsamında manastırda, kayaların yapılara zarar vermemesi için çelik iskeleyle düzenekler kurulurken, yük taşıma amaçlı da yaklaşık 4 ton yük taşıyabilecek teleferikler kuruldu. 2 yönlü yürümesi planlanan çalışmalar kapmasında ise iç bölümündeki restorasyon çalışması için 10 kişilik özel ekip ölçümler ve fresklerde boya güçlendirme çalışması yapıyor. 25 aylık çalışma sonucunda şuana kadar 5,5 milyon TL harcanırken, yapılan tüm çalışmalar sonucunda bu rakamın 50 milyon TL’yi geçmesi bekleniyor.

BARETLE GEZMEK DE TEHLİKELİ

Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, basında çıkan manastırın restorasyon çalışmaları sürerken ziyarete açılabileceği yönündeki haberlerle ilgili olarak yaptıkları açıklamada ise “Bu çalışmalar sonucunda, manastırın üstünde bulunan yamaçlarda askıda duran birçok serbest kaya parçasının bulunduğu, iklimsel etkilerle bozunmuş kayalık yüzeylerin ciddi tehlikeler arz ettiği görülmüştür. Askıda duran kaya parçaları, altere olmuş kayaç yüzeyleri, ormanın eteğindeki serbest bloklar, yamaçta takılmış kuru ağaçlar, altı boşalmış bölümler, ayrıca ormanın eteğine uzanan kesimde de düşme tehlikesi gösteren bazı serbest kaya bloklarının yer aldığı, yamaçların üstündeki orman altı örtüsü içinde saklı kalmış durumda, düşmeye hazır irili ufaklı serbest taş parçaları mevcut olduğu tespit edilmiştir. Ziyaretçiler ve görevliler için büyük tehlike oluşturan bu oluşumlar aynı zamanda manastır içindeki binaların da risk altında olduğunu göstermiştir. Yamaç, manastırın girişindeki toplanma alanları ve sosyal tesisler ile tuvaletlerin bulunduğu bölümü tehdit eder konumdadır. Bu bölümler ziyaretçilerin çok zaman geçirdikleri, dikkate değer bir yaya trafiği yaşanan yerlerdir. Ziyaretçilerin bu bölümde, manastırın içindekinden farklı olarak, hareketlerinin daha yavaş olduğu, sabit konumda kalışların bazen daha çok ve uzun süreli olduğu gözlenmiştir. Büyük kalabalıkların bu alanda sıkışık düzende, az hareketli ve genellikle de oturur konumda bekler halde olması bu yamaçtan bir kaya düşmesi olması halinde oluşacak yaralanma risklerini ve daha fazla insanın bu düşmelerden etkilenmesi riskini daha büyük hale getirmektedir. Sümela Manastırı’nın bulunduğu kısmın en üst noktası ile zemin kotu arasında 80-90 metrelik bir mesafe olduğu ve  en üst noktasından düşen bir kaya parçasının o yükseklikteki ivme ile yere çarpma hızı göz önüne alındığında ziyaretçilerin alanı baretle gezmesinin dahi hayatı tehlike oluşturacağı açıkça görülmektedir” ifadelerini kullandılar.

MANASTIR YOLU DA BAKIMA ALINDI, SEYİR TERASLARI YAPILIYOR

Öte yandan Altındere Vadisi’ndeki tarihi Sümela Manastırı’nı tam karşıdan gören 5 ayrı noktaya seyir terası yapılacak. Taşköprü Yaylası-Seslikaya Yolu 11.1 kilometre uzunluğundaki tur güzergahının düzenlenmesi ve farklı noktalarda yapılması planlanan 5 adet seyir terası için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kültür ve Turizm Trabzon İl Müdürlüğü’ne ödenek gönderilirken, manastıra gidiş geliş yolundaki patika yola yaptırılan ahşap merdiven sayesinde bölgedeki yüzlerce yıllık ağaç kökleri koruma altına alındı. Köklerin zarar görmemesi ve yayaların daha güvenle yolda yürümeleri için yaptırılan ahşap merdiven yaklaşık 4 ayda tamamlandı. Patika yol, özellikle yağışlı havalarda yayalar için zaman zaman tehlike oluşturuyordu.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.