Taksim Meydanı’nda yapılacak olan Taksim Camiinin temeli İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın katılımıyla düzenlenen törenle atıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Taksim’de cami eksikliğini hep hissettiğini belirterek, “Caminin, Santa Maria Kilisesi’nin yanında olması ve iki mabedin Taksim’e bakması, bu şehrin ne kadar hoşgörülü olduğunun bir sembolüdür.” dedi. Taksim’e yapılacak caminin temeli, düzenlenen törenle atıldı. Tören, hafız Halil Necipoğlu’nun Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlarken, caminin temeline ilk kazma vurulması ve harç dökme işlemi dualarla yapıldı.
Törende konuşan Topbaş, Taksim’de bir mabede ihtiyaç olduğu düşüncesiyle mücadele edenleri anarak, bugün yapılanların toplumun ihtiyaçlarını karşılama adına gerçekleştirildiğini belirtti.
İstanbul’un öteden beri hep bir barış kenti olduğunu, farklılıkları ve zenginlikleri bir arada yaşadığını vurgulayan Topbaş, “Aynı sokakta, cami, sinagog ve kilise bulundu. ‘Ne olursan ol, yine de gel’ diyen bir anlayışın mensuplarıyız. Pera bölgesi özellikle farklı kültürlerin çok yoğun yaşadığı ve batıya açılan pencere olarak kabul edilen bir alan. Hemen yanımızda kilise var. II. Mahmud’un yaptırdığı Galatasaray Lisesi var. Yani bir tarih kokan bölgede yaşamaktayız. İnsanların yaşam alanları arasında birtakım temel ihtiyaçları var ki, biz bunlara hep ‘sosyal donatı alanları’ deriz. Burada meslektaşlarıma, bu caminin tasarımını hazırlayanlara teşekkür ediyorum. Gerçekten bölgeye uygun bir yapıyı, camiyi, mabedi buraya projelendirmişler.” diye konuştu.
Selçuklu ve Osmanlı’nın insanların sosyal alandaki temel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak bir alanı imara açtıklarına dikkati çeken Topbaş, şöyle devam etti:
“Bu bölgede, bebekliği çocukluğu geçmiş biri olarak bahsetmek istiyorum. Yıllarca bu sıkıntı hep yaşandı. Maalesef camisi eksik bir bölge. Burada ihtiyaç var. Burada kış aylarında gazete kağıtları üzerinde ibadetlerini yerine getiren insanların ızdırabı hiçe sayıldı. Maalesef bugün geriye baktığımızda, geçmişte ne kadar lüzumsuz kavgalar yaptığımızı görüyoruz bazı konularla ilgili. Mesela başörtüsü yasağı.
Bitti geride kaldı. Ne kavgalar edildi. Burasıyla ilgili farklı bir gerginlik ortaya konulmaya çalışıldı. Ne kadar üzücü. Bakınız biz yöneticiler olarak ihtiyaç olduğu için yılda 18 maç yapılacak büyük statlar yapıyoruz. Ama 30 gün ramazan-ı şerif, 52 hafta cuma ve diğer günleri koyduğunuz zaman daha fazla bir ihtiyaç var. Ama bu maalesef farklı yorumlanıyor. Farklı yerlere çekiliyor. Bu temel bir ihtiyaç ise yapılması lazım.”
Artık sokaklarda namaz kılınmayacak olması sevindirici
Kadir Topbaş, Taksim’e yapılacak caminin birçok yönü bulunduğunu ancak iki anlamlı tarafına dikkati çekmek istediğini dile getirerek, şu bilgileri verdi:
“Caminin, hemen burada Santa Maria Kilisesi’nin yanında olması ve iki mabedin Taksim’e bakması, bu şehrin ne kadar hoşgörülü olduğunun bir sembolüdür. Turistler, bu bölgede dolaşırken bir taraftan minareleri, diğer taraftan kiliseyi görerek, bu şehirde hoşgörünün ne kadar hakim olduğuna, ne kadar birlikte yaşanabildiğine şahit olacak. Bu açıdan çok önemli. Bir de sokaklarda gazete ve koli kağıtları üzerinde namaz kılanlar değil, daha medeni ve daha temiz bir görüntü olacak. Burada Beyoğlu Belediye Başkanlığı yaptım biliyorum. Fransa’nın İstanbul Başkonsolosluğu cuma günleri kendi bahçesini açtı insanların namaz kılmaları için. Artık sokaklarda namaz kılınmayacak olması sevindirici.”
Olaya “bir mücadelenin başarısı” gözüyle bakmadığını, “bir ihtiyacın anlaşılır olması” şeklinde değerlendirdiğini vurgulayan Topbaş, araziyi tahsis eden Vakıflar Genel Müdürlüğüne teşekkür etti.
Caminin temelinin cuma günü atılmasının da önemine işaret eden Topbaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Mübarek bir cuma günü temel atıyor. Buna şahitlik ediyoruz. Hepimiz inanıyorum ki, gurur duyacağız. Biz 80 milyonluk büyük bir aileyiz. Ortak kader paylaşıyoruz. 15 Temmuz gibi ortak kaderimiz var. FETÖ’ye karşı bir kader paylaştık. Koreliler bize ‘kan kardeş’ diyor, Kore’deki şehitlerimizden ötürü. Biz hem bu toplumun ortak bireyleriz hem de kan kardeşiyiz. Büyük bir toplumuz.
Onun için sevgi ve kardeşlik yumağıyla bu mabette bir araya gelmek, bunu, saygı ile karşılamak ve kazanım değil, birleştirme noktası olarak görmek gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bize devamlı, ‘Ne zaman temel atıyorsunuz?’ diye devamlı sordu. Bugün itibarıyla tamamlıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.”