Başakşehir'de Cevdet Said Ümmet Bilinci Hakkında Konuştu - Kayaşehir İstanbul

12 Ekim 2024 - 16:52

Başakşehir’de Cevdet Said Ümmet Bilinci Hakkında Konuştu

‘Ümmet Bilinci, Cevdet Said’ söyleşi programına Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir ve ilçe sakinleri katıldı.

Son Güncelleme :

12 Mart 2016 - 9:24

Başakşehir’de Cevdet Said Ümmet Bilinci Hakkında Konuştu

Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ‘Ümmet Bilinci, Cevdet Said’ söyleşi programına Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir ve ilçe sakinleri katıldı.

Uluslararası konferansları ve fikri çalışmalarıyla İslam tefekkürüne ümmet bilinci eksenli çağrılar yapan Çerkez asıllı Suriyeli düşünür Cevdet Said Başakşehir Belediyesi söyleşilerine katıldı.

Moderatörlüğünü Doç. Dr. Fethi Güngör ve Gazeteci-Yazar Turan Kışlaklı’nın yaptığı söyleşi programının onur konuğu ise Cevdet Said oldu. Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başlayan söyleşi programının açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Fethi Güngör, Cevdet Said’in hayatını anlattı, “Üstadımız insanlığın geçmişini anlayabilmek ve Müslümanların bu kadar büyük imkânlara rağmen bu kadar büyük problemlerle uğraşmalarına çözüm üretmek için gayret içerisinde olmuştur.

Cevdet Said

Başakşehir’de Cevdet Said Ümmet Bilinci Hakkında Konuştu

1950’li yıllardan itibaren yazmaya, anlatmaya başlamıştır. Beş kez hapis yatmak zorunda kalıyor. Öğretmenlik döneminde ise tamamen ihraç ediliyor ve köyüne geri dönüyor. Dünya çapında tanınmış birçok insan kendini ziyaret ediyor, sohbetler yapıyor. Bu sohbetlerin büyük bir kısmı da kitaplaştırılmıştır. Dünyanın pek çok ülkesinde konferanslar vermiştir. Üstadın toplam sekiz eseri Türkçeye kazandırılmıştır”

‘Değişmenin yolu okumaktan geçer’

Gazeteci-Yazar Turan Kışlaklı ise Said’in edebi yönünü ve düşünce dünyasını şu cümlelerle anlattı, “Cevdet Said’i anlamak için Malik Bin Nebi, Muhammed İkbal’i çok iyi tanımak gerekiyor. Cevdet Said’in kitaplarında her ikisinin de etkisini çok açık görebiliriz. Malik Bin Nebi, Muhammed İkbal, Cevdet Said İslam dünyasının değişime ihtiyacı olduğunu savunuyorlardı. Biz değişmedikçe toplum değişmez, biz değişmedikçe dünyaya hükmedemeyiz, diyorlardı. Bu nedenle Müslümanlar değişmeli diyorlardı. Cevdet Said’in kitaplarında en çok üzerinde durduğu konu okumaktır.

Bu dinin ilk emri okumaktır, bugün maalesef en çok kitabın yazıldığı ülkeler batı ülkeleridir. Allah (C.C) okuyun, diyor ama Müslümanlar inatla okumuyor, inatla yazmıyor. Değişmenin yolu okumaktan geçer, diyor Cevdet Said. Üstadın, üzerinde durduğu üçüncü konu ise cihattır Cihat, Kuran’ı anlamaktır, İslam’ı yaymak tır. Cevdet Said, Müslümanlar bugün sömürülüyor ise kendi hataları yüzünden sömürüldüğünü dile getiriyor.”

‘Dünyanın beklediği çıkış Türkiye’den olacaktır’

Programın onur konuğu Cevdet Said yaptığı konuşmada şunları dile getirdi, “Müminlerin günde 40 kez okudukları Fatiha yeterince anlaşılamamıştır. Kur’an da düşünen insanlar için çok fazla ayet olduğunu görürsünüz. Kuran’da bakmak ve görmek ile ilgili emirler vardır. Biz bakıyoruz ama görmüyoruz. Bakıp görmek baktıklarımız ile bağ kurmak demektir. Yani düşünme eylemidir. Kâinatın kanunlarını bilmemiz gerekiyor. Ona uygun davranmamız gerekiyor. Ümmetin birlik ve beraberliği çok önemlidir. Yeryüzü insanla konuşmaktadır, onun kanunlarına bilirsek bize ne söylediğini de anlayabiliriz.

Türkiye’yi çok yakından izlediğini ve Türkiye’den çok umutlu olduğunu dile getiren Said, katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı. “Dünyada artık atom bombası kullanılacağını düşünmüyorum, artık savaş bir yöntem olarak kullanılamaz onu yöntem olarak kullananlarda cahillerdir. Avrupa Birliği savaşı kullanmıyor, çünkü onun yanlış olduğunu anlamıştır. Atom bombası bir puttur ve insanlar ona tapmaktadır.

Recep Tayyip Erdoğan’ın dünya beşten büyüktür demesi çok anlamlı bir çıkıştır. Avrupa Birliği savaş olmaksızın bir birliktelik sağlamıştır, bizim bundan ders çıkarmamız gerekiyor. Kur’an şiddeti putlaştırmayı reddediyor. Dünyanın hak ve hukuk talebine en olumlu cevabın Türkiye’den verileceğine inanıyorum. Dünyanın beklediği çıkış Türkiye’den olacaktır. Kuran’ı rehber alıp sorumluluk bilincini esas almalıyız. Hakem akıldır, rehber ilimdir.”

‘İslam’ı yeniden ayağa kaldırma zamanı geldi’

Programın sonunda Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, katılımcılara teşekkür ederek, çiçek ve plaket takdim etti.

Başkan Yardımcısı Dikbaş yaptığı selamlama konuşmasında İslam dünyasının birleşmesi gerektiğini vurguladı, “Osmanlının yıkılışından beri geri dönüşü konuşuyoruz. 300 yıldan beri bocalamanın içerisindeyiz. Bizden sonra Birleşik Devletler, Amerika Birleşik Devletleri oldu, dünyaya hükmediyor. Avrupa 50-60 yıl önce birbirlerini yedi, 25 yıl sonra birlik kurdular, ortak para birimine sahip oldular. Ortak bir bayrağa sahipler, biz ise parçalandık. Suriye olduk sevindik, Mısır olduk sevindik, Libya olduk sevindik. Türkiye olduk övündük.

Küçük sınırlarımızda mutlu olduk. Oysa biz bir bütündük ve çok büyüktük, Dünyaya İslam medeniyetini armağan etmiştir. Şimdi nasıl olur da geri döneriz, diye konuşuyoruz. Oysa bizim Peygamberimiz bizim kitabımız nasıl geri dönüleceğini bize göstermişti. Oysa bizim Peygamberimiz bizim kitabımız nasıl geri dönüleceğini bize göstermişti. Dünyada büyük acılar çekiyor, Müslümanlar. İslam’ın kuvvetinin azaldığı yerlerde katliamlar yaşanıyor.

Arakan’da Budist rahipler çocuklarımızı diri diri ateşe atıyor. Avrupa’nın gözleri önünde Boşnak Müslümanlar katlediliyor. Rusya, Çeçenistan’da soykırım uyguluyor. Türkistan’da çaresizlik, Filistin’de insanlık ölüyor. Bizim ayağa kalkma ve birleşme zamanımız geldi. İslam’ın rüştünü ispatlama zamanı geldi. Küçük küçük mezheplerle küçük küçük cemaatlerle değil, büyük devletlerle İslam’ı yeniden ayağa kaldırmamızın zamanı geldi.”

Söyleşi programına katılan tüm Başakşehirlilere Cevdet Said’in, ‘Bireysel ve toplumsal değişimin yasaları’ isimli kitabı hediye edildi.

reklam3

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.