gaziemir çilingir denizli çilingir eskişehir çilingir sancaktepe çilingir sultanbeyli çilingir adana psikolog ankara psikolog antalya psikolog kayseri psikolog izmir psikolog mersin günlük kiralık ev konya günlük kiralık ev ankara günlük kiralık ev beylikdüzü günlük kiralık ev eskişehir günlük kiralık ev antalya günlük kiralık ev izmir günlük kiralık ev gaziantep günlük kiralık ev samsun günlük kiralık ev bursa günlük kiralık ev izmir temizlik şirketleri antalya temizlik şirketleri adana temizlik şirketleri mersin temizlik şirketleri ankara temizlik şirketleri adana klima servisi fethiye klima servisi bodrum klima servisi antalya klima servisi sultangazi klima servisi

Toksikoloji Yoğun Bakım Ünitesi Başakşehir Çam Sakura Hastanesi'nde açıldı

26 Nisan 2024 - 19:15

Toksikoloji Yoğun Bakım Ünitesi Başakşehir Çam Sakura Hastanesi’nde açıldı

İstanbul’un Başakşehir ilçesinde 21 Mayıs 2020 Perşembe günü hizmete açılan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde yeni bir ünitenin hizmete açıldığı duyuruldu.

Son Güncelleme :

01 Kasım 2022 - 10:46

Toksikoloji Yoğun Bakım Ünitesi Başakşehir Çam Sakura Hastanesi’nde açıldı

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde geçtiğimiz ay zehirlenme vakalarına müdahale edilebilmesi amacıyla, Türkiye’de tek olan 16 yataklı Toksikoloji Yoğun Bakım Ünitesi açıldı.

İstanbul’un Başakşehir ilçesinde 21 Mayıs 2020 Perşembe günü hizmete açılan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde yeni bir ünitenin hizmete açıldığı duyuruldu.

Türkiye’nin tek aktif Tıbbi Toksikoloji Yoğun Bakım Servisi geçtiğimiz ay Başakşehir Çam Sakura Şehir Hastanesi’nde açıldı.

16 yataklı yoğun bakım ünitesi olarak hizmet veren serviste, dakikaların bile önemli olduğu zehirlenme vakaları tedavi ediliyor.

Toksikoloji Yoğun Bakım Ünitesi’nin başında ise ABD Emory Üniversitesi’nde tıbbi toksikoloji yan dal uzmanlığı alarak, bu alanda tek uzman hekim olan Doç. Dr. Aynur Şahin yer alıyor.

“Ölüm oranını ciddi bir şekilde azaltıyor”

Doç. Dr. Şahin, “Tıbbi toksikoloji, akut veya kronik zehirlenen hastaların tanısı, tedavisi, tıbbi yönetimini dünya standartlarında veren ve bu yönetimi geliştiren bir bilim dalıdır. Bu ünite ile özellikle akut ya da kronik zehirlenme durumunda, özel tedavi ihtiyacı olan hastaların, özel antidot (panzehir) tedavisine ihtiyacı olan hastaların, bakımını en üst düzeye çıkarmak amaçlandı.

Bu birim önemli, çünkü bu hastaların özelleşmiş birimlerde, özelleşmiş uzmanlar eşliğinde bakılması, hastaların hem sakatlık, hem de ölüm oranını ciddi bir şekilde azaltıyor. Miktarı sınırlı sayıda olan, ulaşılabilir tedavilerin bu hastalara uygun şekilde, gerekli endikasyonla hızla uygulanması, hastaların sağ kalımı açısından çok önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.” dedi.

Toksikoloji Yoğun Bakım Ünitesi

“Dakikalarla savaştığımız durumlar olabiliyor”

Özellikle genç erişkinlerde ve çocuk nüfusta zehirlenmelerin çok sık ölüm sebepleri arasında yer aldığını kaydeden Doç. Dr. Şahin, “Tıbbi toksikoloji ünitelerinde tedaviler sadece antidot (panzehir) tedavileri şeklinde değil, aynı zamanda bu hastaların maruz kaldığı zehrin vücuttan uzaklaştırılması için birtakım cihazların da kullanılması söz konusu.

Hemodiyaliz gibi, plazmaferez gibi, zehirlenmeye bağlı hastanın kalbi durduğunda ya da çok ciddi bir şekilde yaşam fonksiyonları tehlikeye girdiğinde, hastalarımızı ECMO adını verdiğimiz kalp akciğer makinasına da bağlayarak, gerekli spesiflik tedavileri uygulayarak bakımını sağlayabiliyoruz.

Zehirlenme vakalarında hızlı ve etkin müdahale hayat kurtarıcıdır. Dolayısıyla dakikalarla savaştığımız durumlar olabiliyor. Bu tür ünitelerin bütün merkezlerde sayısının arttırılması, bu hastaların özellikle sağ kalmasını çok ciddi şekilde artırıyor” diye konuştu.

Toksikoloji Yoğun Bakım Ünitesi

Mevsimsel zehirlenmeler değişiyor

Türkiye’nin jeopolitik bir konumda olması nedeniyle de tıbbi toksikoloji yoğun bakım ünitelerinin varlığının çok önemli olduğunu anlatan Doç. Dr. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zehirlenme oranlarına bakıldığında, İstanbul hem nüfus hem de zehirlenme oranlarının yüksek olduğu bir ilimiz. Kış aylarında daha çok karbonmonoksit zehirlenmeleri gündeme geliyor. Bahar aylarında ise böcek ısırıkları, yılan ve akrep ısırmaları yine sık görülen zehirlenmeler arasında.

İntihar amaçlı ilaç alımlarına da özellikle kış aylarında çok sık rastlıyoruz. Yine geçtiğimiz aylarda sahte alkol alımına bağlı olarak metanol zehirlenmeleri yaşanmıştı. Toplu vaka başvuruları oldu ve bu olaylarda çok sayıda vatandaşımız alkol zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti. Sadece bireysel maruziyet değil, toksinlere kitlesel maruziyetler de olabiliyor.

Mesela geçtiğimiz günlerde yaşanan Bartın’daki maden faciası gibi ya da Antalya’da yaşanan büyük yangınlar gibi, özellikle inhale (solunum yoluyla) ya da ciltten emilen kimyasalların maruziyetinde (karbonmonoksit, siyanür gibi) ya da farklı iritan gazların maruziyetinde bu ünitelerin, bu hastaların bakım ve tedavisinde etkili rol oynayacağını düşünüyoruz.”

“Yorgunluk, halsizlik, sık baş ağrısı gibi semptomlar”

DHA’nın haberine görei, çocuklardaki zehirlenmelerin genellikle kaza sonucu yaşandığına dikkat çeken Doç. Dr. Şahin, zehirlenme durumunda sağlık görevlileri gelene kadar olay yerinde yapılan acil müdahalelerde de çok büyük hatalar yapıldığına dikkat çekerek, şu uyarılarda bulundu: “Çocuklarda genellikle ev kimyasalları, temizlik ürünleri gibi maddelerin uygun koşullarda saklanmaması, yine evde erişkinlerin kendi ilaçlarını uygun koşullarda saklamamaları nedeniyle bu ilaçların alımları söz konusu olabiliyor, çocuk vakalar da bu şekilde acil servislere getirilebiliyor.

Kışın özellikle soba ya da gaz zehirlenmesine rastlıyoruz. Karbonmonoksit, kokusuz zehirli bir gaz. Dolayısıyla fark edilmesi, kişinin genellikle yorgunluk halsizlik, sık baş ağrısı gibi semptomlarla, pek de spesifik olmayan belirtilerle hastalarda ortaya çıkabiliyor.

Karbonmonoksit zehirlenmesi açısından risk oluşturabilecek durumlar ise, gazlı şofben, kömür sobası kullanımı başta geliyor. Bu nedenle yıllık periyodik bakımların mutlaka yaptırılması gerekiyor. Kişilerde açıklayamadıkları halsizlik, baş ağrısı, gribal enfeksiyon semptomları olduğunda, mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekiyor. Zehirlenmelerde en sık yapılan hatalardan biri de, hastanın zorla kusturulmaya çalışılması.

“Gaz maruziyetiyse en kısa zamanda temiz havaya çıkılmalı”

Kusturmaya çalışmak, o hastanın tablosunun daha da kötüleştirilmesine neden olabiliyor. Hatta çıkarılan içeriğin akciğerlere kaçmasıyla hastada solunum sıkıntısı doğurabiliyor. Dolayısıyla zorla kusturmak, ilk yardım teknikleri arasında yer almıyor. Zehirlenen hastalarda yapılması gereken şey, eğer gaz maruziyetiyse en kısa zamanda temiz havaya çıkılması, ortamın havalandırılması. Ama eğer oral yoldan dediğimiz ağız yolundan alınmış bir kimyasal, ilaç benzeri maruziyetiyse, hastanın en yakın sağlık kuruluşuna götürülmesi gerekiyor.” Toksikoloji Yoğun Bakım Ünitesi

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.