Eyüp’te Kuzey Ormanları Savunması Üyeleri ile 6 Köyün sakinleri, bölgelerinde yer alan 3. Havalimanı, Köprü, Yenişehir ve Kanal İstanbul projelerinden dolayı mağdur oldukları gerekçesiyle karayolunu trafiğe kapattı. Üçüncü Havaalanı Mağdurları
Yaklaşık yarım saat çift taraflı kapatılan yol eylemin ardından yeniden ulaşıma açıldı. Eyüp Ağaçlı Kavşağı’nda toplanan Kuzey Ormanları Savunması üyeleri ve 6 Köyün hane sakinleri, oturdukları bölgelerde yapılması planlanan yeni projeler nedeniyle mağdur oldukları gerekçesiyle bir araya geldi.
Üçüncü Havalimanı Mağdurları
Üçüncü Havaalanı Mağdurları
Ellerinde pankart ve dövizlerle sloganlar atan köylüler, ‘acele kamulaştırma’ yoluyla arsa ve arazileri ile evlerinin ellerinden alındığını iddia etti. Köylüler, istimlak edilen topraklarının cüzi miktarlarla ellerinden alınmak istendiğini iddia etti.
Burada Eyüp ilçesine bağlı çevre köyleri adına hazırlanan basın açıklamasını İhsaniye Köyü Muhtarı Adnan Görün yaptı. 150 yıldır başta manda olmak üzere tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağladıklarını ifade ederek sözlerine başlayan Görün, “Burası ülkemizde yok olmaya yüz tutmuş mandacılığın en önemli bölgelerinden biridir. Türkiye genelinde toplam 80 bin baş mandanın 50 bini İstanbul’un dibindeki bu köylerde yetiştirilmektedir” dedi.
Görün, “Bununla birlikte her geçen yıl büyüyen ve genişleyen İstanbul sınırları en çok bizi tehdit etmektedir. Hemen yanı başımızdaki Göktürk Köyü’nün lüks yapılaşmaya açılmasıyla oradaki köylüler ya topraklarını terk etmek zorunda kalmış ya da kendi toprakları üzerinde inşaa edilen lüks konut ve işyerlerinde işçi olarak çalışmak zorunda bırakılmıştır” diye konuştu. Üçüncü Havaalanı Mağdurları
Bölgelerinde hayata geçirilmek istenen yeni projelerin köy sakinlerini mağdur ettiğini belirten Görün, “İstanbul’da üçüncü havalimanı, üçüncü köprü, 2 milyon nüfuzlu yeni şehir ve Kanal İstanbul projelerinin bu bölgede yapılacağının açıklanmasıyla birlikte köylerimiz emlakçıların ve arazi satın almak isteyenlerin akınına uğramıştır. Bir kısım köylü arazisini bu kişilere satarken büyük bir kısmı da direnerek köylerinde yaşamaya devam etmektedir.
Söz konusu projeler nedeniyle şimdiye kadar kimsenin umurunda olmadığı bölgemizdeki arazilerini metrekaresine 300-400 TL arasında değerler biçilmeye çalışılmıştır. Bu sırada bölgedeki köylerde yaşayan bizler bu projenin neresinde olduğumuzdan habersiz, başına ne geldiğini bilmeden tedirgin bekleyişimizi sürdürüyorduk. Yazıda köylünün içinde yaşadığı evlerde dahil olmak üzere tüm topraklarının istimlak edileceği belirtilirken istimlak bedeli olarak da rayiç bedelinin 20’de biri oranında metrekare başına 22 ile 175 TL arasında teklifler öne sürülüyordu. Zaten 150 yıl boyunca miras yoluyla çok ortaklı hale gelen arazilerden gelecek cüzi paralarla hayatını başka bir yerde sürdürmesi mümkün olmayan bizler, tekliflere dava ile karşılık verince istimlak girişimi bir süre askıda kaldı” dedi.
Yürürlükteki ‘acele kamulaştırma’ yasasıyla adeta savaş ortamının yaratıldığını iddia eden Görün, “Tedirgin bekleyişimiz sürerken bakanlar kurulu kararıyla bu sefer savaş halinde geçerli olacak yasa maddesi yürürlüğe sokularak evimiz, barkımız, topraklarımız elimizden alınmak isteniyor. Sadece yurt savunması ihtiyacı ve aceleciliği söz konusu olduğunda uygulanacak yasa herhangi bir savaşın olmadığı günümüzde hiçbir gerekçe gösterilmeden bizlerin üzerinden hayata geçiriliyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Yapılan açıklamanın ardından yürüyüşe geçen köylüler, daha sonra Ağaçlı Kavşağı’ndaki ulaşımı çift taraflı olarak trafiğe kapattı. Bazı eylemciler araçların önünde oturarak eylem yaparken sürücüler de korna çalarak eyleme destek verdi. Yaklaşık yarım saat süren eylemin ardından trafik açılarak hayat yeniden normale döndü.
